İnsanlığın ruhların kuşatıldığı zihnin durmadığı noktada harekete geçilmiş demektir. Arapçada hareket etme ةكرح sözcüğünden alınır insanın olduğu yerden başka bir yere hareket etmesi gayelerin gayesi olmalıdır, bu durgunluktan rahatlıktan rahatsız olmalıdır. Hayatın içinde herkes bir yerlere gelmek için mücadele ediyor sahile indiğimde herkesin yüzüne hareketlerine bakıyorum hep bir koşuşturmaca hep bir yerlere yetişme bir şeyleri kazanma işte bu noktada insanın niyeti çok önemlidir. Eğer hareket ederken niyetlerimizi kalbimizden geçirdiklerimizi doğru tespit edersek işte o zaman hareket kelimesinin mahiyetini daha iyi kavramış oluruz.
İçimizde bu durumu iyi belirlersek hayatta zaten başarılı oluruz bizlerin bu noktada hedeflerimizi belirlemeye ve bu hedefleri gerçekleştirirken sağlam bir ekipmanihtiyacımız vardır. İşlerimizi seviyorsak ve severek yaptığımızı iddia ediyorsak kendimizden geçmemiz gerekir. Eğer bir insan kendisinden geçemiyorsa o insanın başarılı olması düşünülemez hani derler ya gözünü kararttı işine kitlendi yani hedeflerineodaklandı bir Arap atı düşünün 24- 28 saat su içmeden yol alabilir Fransız rahvan atı, Endülüs atı, hırçınlığından yerinde duramayan İngiliz atı işte bizler bunlardan biriyiz aslında bunu belirleyecek olan ve hedefi çizecek olanda biziz burada akıl nimetini iyi kullanmak gerek...
Hayatta kendini geliştirebildiğin kadar varsın, eğer eğitim görüyorsan sorumluluğun daha fazla sen havada karada denizde nerede olursan ol denizde yüzmeyi karada güreşmeyi , havada zikzaklar çizmeyi medresede bir bilgi daha öğrenmek için gerekirse hocanın kapısında saatlerce yatmayı göze almalısın herkes 1 okurken sen 3 okumalı 1 yazmalısın kadronun cemiyetin davanın fertleri Toplumları ferasetleri ile iyi yerlere getirebilir...
Be crazy about ( Deli olmak) ibaresi bunu anayasa maddesi gibi yazıp asmalıyız ve unutmamalıyız ki Türkiye’de yaşanmış 28 şubat hükümetin istifaya zorlanması için mücadele ettikleri dönemdir ülkenin yapı taşlarını inceden inceye kırmak ve yerine adil olmamayı koymak bu sadece bir kişiye yapılan bir darbe değildir bu ülkenin çocuklarına, evlatlarına kabul ettirmeye çalıştıkları haksızlıktır peki ya bosna hersekte yaptıkları 4 yıla yakın savaş sürdürmeleri 200 milyon 400 bin kişinin yok olduğu insanların evlerini terk etmek zorunda olduğu visehrad, zuornik gibi kentlerde katliamlar gerçekleşir..
Dahada geriye gidecek olursak 1 Eylül 1939 ‘da 2.dünya savaşında 80 milyon kişinin
ölümüne neden olunması insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden biri oldu bizi bizimle vurmaya çalıştılar kitaplarımız yok oldu yetkililerden biri geldi bu kitapları Haliç’e at dedi adam kitapları atmaya giderken Avusturya Sefiri geldi bu kitapları alabilir miyim dedi adam kitapları sefire veriyor sefire kitapları incelemeye başlıyor ve İbn-i Sinan’ın el kanunu Fi’t tıp eserini görüyor .
Dünyada tek nüshası kalan tıp kitabı yoğun çabalar ve zahmetlerle yazılarak bugün bu
ülkedeki insanlara armağan ediyor eserin kendisi Viyanadadır Viyana’da olmasının başlıca sebeplerinden biri çünkü uyutulduk, unutulduk...
Kimisi korkusundan kitapları denize attı kimisi yaktı dolayısıyla nice eserlerimiz telef oldu kimisi şuan yurt dışında falanca kütüphanelerde işin garip tarafı bizim bilmediğimiz isimleri bizden daha iyi bilen ve bu alanda yurt dışında çalışmalar gerçekleştirenler Türk milletinden daha fazla okumaktadır bu acı hadise ya bizi bir Tay yapar ya da bir Arap atı kim olmak istediğine sen karar ver değerli kardeşim.