2024 yılı, dünya genelinde birçok önemli seçim ve siyasi değişimin yaşandığı bir yıl oldu. Çalkantılı kampanyalar, haftalar süren oy verme süreçleri ve beklenmeyen sonuçlarla şekillenen seçimler, küresel gündemin ön sıralarında yer aldı. Ancak, tüm bu gelişmeler arasında ABD’deki başkanlık yarışı en fazla dikkat çeken olaylardan biri oldu. Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump, seçiciler kurulunda 270 delegeyi aşarak ikinci kez Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olmayı başardı. Trump, 20 Ocak 2025’te görevine başlayacak.
ABD Başkanlık Seçimi ve Trump’ın Zaferi
ABD başkanlık seçiminde, seçmenler delegelerine oy verirken, Trump 5 Kasım’da yapılan seçimde Demokrat Parti'nin adayı Kamala Harris’i geride bırakarak 270 delegeyi geçti ve 47. başkan olarak seçildi. 2024 seçimleri, Trump’ın politikalarının yanı sıra, kampanya sürecindeki çeşitli skandallar, dava süreçleri ve seçimlere yönelik eleştirilerle de dikkat çekti. Trump, tüm bu zorluklara rağmen, Cumhuriyetçi Parti’nin geleneksel oy oranlarını artırarak salıncak eyaletlerinin hepsinde zafer elde etti.
Hindistan'da 1 Milyar Seçmen ve Zorlu Seçim Süreci
Hindistan, 2024 yılında dünya çapında dikkat çeken bir diğer seçim sürecini yaşadı. 19 Nisan'da başlayan genel seçimler, 1 Haziran’da sona erdi. Başbakan Narendra Modi’nin liderliğindeki Bharatiya Janata Partisi (BJP), koalisyon hükümeti kurarak zaferini ilan etti. Ancak BJP’nin sandalye sayısı 2019 seçimlerine göre azalmış olsa da, Hindistan Ulusal Kalkınma Kapsamlı İttifakı (INDIA) muhalefeti güçlü bir şekilde meclise girmeyi başardı.
Gürcistan’da Protestolar ve Seçim Sonuçları Krizi
Gürcistan’da ise seçimler, ülkedeki iç siyasi gerilimlerin zirveye çıkmasına yol açtı. Seçim sonuçlarını kabul etmeyen muhalefet, halkı Tiflis’te protestolara çağırırken, Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili seçimlere "Rus müdahalesi" iddialarıyla karşı çıktı. Ülke, seçim sonuçlarını tanımayan muhalefetin eylemleriyle sarsıldı ve Avrupa Birliği de seçim sonuçlarına itiraz etti.
Venezuela’daki Kanlı Protestolar
Venezuela'da 28 Temmuz’da yapılan devlet başkanlığı seçiminde Nicolas Maduro, yüzde 51,20 oyla üçüncü kez başkanlık koltuğuna oturdu. Ancak, seçim sonrası yaşanan protestolar ülkeyi karıştırdı. Muhalefet, seçim sonuçlarını kabul etmeyerek büyük protestolar düzenledi. Güvenlik güçleri, gösterilere müdahale ederken, 28 kişi hayatını kaybetti. Bu olay, ülkenin siyasi istikrarını daha da sarsarak uluslararası alanda da büyük tartışmalara yol açtı.
Tayvan ve Çin Gerilimi
Tayvan’daki başkanlık seçiminde, mevcut Başkan Yardımcısı Lai Ching-te'nin zaferi, Tayvan-Çin ilişkilerinde yeni bir gerilim yarattı. Lai, başkanlık görevine başladığı ilk konuşmasında, Çin'in askeri tehditlerine karşı statükoyu koruma sözü verdi. Pekin yönetimi, bu açıklamaya sert bir şekilde karşılık verdi ve Tayvan çevresinde kapsamlı askeri tatbikatlar başlattı.
Pakistan ve Zorlu Seçim Süreci
Pakistan’da ise seçimler, ülkedeki güvenlik sorunları ve şiddet olaylarıyla gölgelendi. Belucistan ve Hayber Pahtunhva eyaletlerinde yaşanan saldırılar, seçim sürecini olumsuz etkiledi. Seçim Komisyonu’nun açıkladığı verilere göre, eski Başbakan İmran Han’ın partisi Pakistan Adalet Hareketi (PTI), birinci parti olarak çıktı. Ancak, rakip partiler seçimlerin hileli olduğunu iddia ederek protestolara başladılar. Sonuç olarak, yeni hükümet kurulurken, eski Başbakan Şahbaz Şerif tekrar başbakanlık görevine getirildi.
Bangladeş’te Seçim Boykotları
Bangladeş’te de seçimler, büyük bir iç siyasi krizle birlikte yapıldı. Başbakan Şeyh Hasina Vecid’in hükümeti, muhalefetin boykot ettiği seçimlere rağmen, halkın büyük çoğunluğunun desteğini kazandı. Ancak, seçimlerin ardından ülke genelinde patlak veren protestolar, siyasi gerginliği artırarak yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı.
Sonuç olarak, 2024 yılı dünya genelinde pek çok ülkede seçim süreçlerinin zorlu geçtiği bir yıl oldu. ABD başkanlık seçimi, Hindistan’daki devasa seçimler, Gürcistan’daki protestolar ve Venezuela’daki şiddetli gösteriler, dünya siyasetine damgasını vurdu. Trump’ın ikinci kez başkan seçilmesi, bu yılın en dikkat çeken gelişmesiyken, diğer ülkelerdeki seçim krizleri de küresel siyasetin geleceğini etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.